Ekim ayıyla birlikte 2 aylık psikiyatri/seçmeli sultanlığı sona erdi ve intörnlüğe geri döndüm.
Dün Kardiyoloji'de ilk nöbetimi tuttum. İlk nöbetin çömezliğiyle gece kanlarını anca saat 12 de öğrendik. Araya bir de sonda işi karışınca kanları almaya 1 gibi anca başlayabildik. Sonuç olarak saat 3'te işimiz bitti. 2 saat uyuyup 5 kan şekerine tekrar kalktık ve ondan sonra dosya işle v.s derken sabah oluverdi.
Yoğun bakım kanlarını aldıktan sonra kliniğe geçtim. 2 numaralı odaya girdim. Yanılmıyorsam bir teyze vardı. Kanı aldım tüpe koydum gittim deske bıraktım. 3 numaralı odaya girdim. İlk hasta yaşlı bir amca. Yanında da karısı var. Ben "Kan alacağım" deyince hemen:
"Ay evladım, bizden herkes kan alamıyor dünkü çocuk da alamadı hiç deneme hemşireye söyle istersen." dedi teyze. Ben de "Tamam teyze bir kere deneyeyim olmazsa zorlamayacağım" dedim. Denedim, alamadım. Teyze "Bak gördün mü" gibisinden bir şeyler söyledi. "Tamam teyze ben hemşireye söylerim o alır" dedim.
Yandaki yatağa geçtim. Bir kadın yatakta uyuyor. "Teyze kan alacağız" diye uyandırayım derken az önceki kadın "Amca yok gitti" dedi. Meğer hasta başka bir amcaymış. Gece 1 de nereyeyse bir yerlere gitmiş. Bir yatakta karı koca yatıyorlarmış. Sonuç olarak o odayı boş geçmenin verdiği moral bozukluğuyla ötekine geçtim.
Yeni oda 4 numara. İlk hasta beni görünce hemen "Benden çok zor kan alınıyor yalnız, herkes alamıyor" deyiverdi. Aynı cevabı verip şansımı denedim. Gene karavana.
O sırada enjektör ucu almaya gittim. Yolda Emir'le karşılaştık. Baktım elinde bir sürü tüp var doldurmuş. Bana kaç tane aldın diye sordu. Baktım elimde hiç bir şey yok. Deskte ise ilk aldığım 1 tüp kan var. Moral iyice düştü.
4 numaralı odaya geri döndüm. Sıra öteki hastada. Yeni hasta beni görünce "Oğlum benden de alamayacaksın şimdi" dedi. Yandan kocası "Bırak hanım bırak gece gece tatsızlık çıkarma. Zaten hastaların canı yok, tecrübeli birine verseler olmuyor şu işi" gibi son derece motive edici açıklamalarda bulundu. Gerginliğim iyice fırladı. Zaten oraya gelene kadar 4 hastadan 1 tüp kan alabilmişim.
Eldivenle turnikeyi yaptım. Baktım ortada damar falan yok. Bir yandan "Ne işim var benim burada ya?" diye düşünüyorum, bir yandan daha sırada olan 6-7 odayı düşünüyorum, bir yandan da karı kocanın "sen bir boka yaramazsın" anlamındaki bakışlarını üstümde hissediyorum. Neyse bu hastada düşünüp taşınıp türlü damara "pıt pıt pıt" dokunduktan sonra bir tanesini gözüme kestirdim ve bu sefer başardım!!
"Anlayışınız için sağolun" diye yarı tafralı yarı sitemkar bir ifadeyle odayı terk ettim. Neyse ki daha sonraki odalar kolay hastalardı. Sektirmeden hepsini aldım. En son, uyurgezer amcaya geri dönüp onu da hallettim. Sonuçta 13-14 hastada 2 tane sektirmiş oldum. Hemşireye gidip olanca karaktersizliğimle Emir'in aldığı da kanları katarak "Hemşire hanım 30 hastadan kan aldık iki tanesini alamadık 3/1 4/1 haberiniz olsun" dedim.
Sonra istemleri yaptım, iki saat sonra aynı hastalardan kan şekeri bakmak için uyanacağımı bilmenin verdiği mutlulukla saati kurdum. "Kalan süre 1 saat 45 dakika" yazısını görmek içimdeki kıpırtıyı iyice artırdı ve heyecan içinde uykuya daldım.
umarım blog yazmaya devam edersin
YanıtlaSil